"Her taşın altından Pennsylvania çıkıyor"

27.05.2014 Vatan

Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, 2010 yılı ağustos ayında "Haliç’te Yaşayan Simonlar: Dün Devlet, Bugün Cemaat" adlı kitabında Fethullah Gülen cemaatinin devlet içinde devlet örgütlenmesine gittiğini ileri sürdüğünde, gerek hükümet sözcüleri, gerekse hükümete yakın kişiler tarafından bir nevi paranoyak muamelesi görmüştü.
Önce Avcı, ardından cemaat hakkında yazıp çizdikleri yüzünden gazeteci arkadaşlarımız Nedim Şener ve Ahmet Şık içeri alındığında, bütün bunların yargı-polis-medya üçgeninde gerçekleşen birer cemaat komplosu olduğunu söylediğimizde aynı muameleyi bizler gördük. Yüzlerinde hafif bir sırıtmayla "Ne yani, her taşın altında cemaat mi var? Bunu mu iddia ediyorsunuz?" diyen nice etkili ve yetkili kişi gördük.
Öyle ki zamanla "her taşın altında cemaat var" sözü Gülen cemaatini suçlamanın değil de tam tersine aklamanın aracı hâline geldi, getirildi. Bununla birlikte cemaatin bu sözle kendisine olağanüstü bir güç atfediliyor olmasından rahatsız olduğu da söylenemezdi. Nitekim gazeteci Nazlı Ilıcak "Her Taşın Altında ‘The Cemaat’ mi Var?" adıyla bir kitap kaleme aldı. Doğan Kitap tarafından basılan ve 2012 Ocak ayında yayınlanan, esas olarak cemaat ile irtibatlı bazı polis şeflerini aklamayı hedeflediği (ve onların geniş ölçüde katkıda bulundukları) anlaşılan bu kitaba tabii ki en çok cemaat sahip çıktı.

Alevilere kim daha yakın?

Bu uzun girişin ardından Başbakan Erdoğan’ın Köln dönüşü gazetecilere söylediklerine bir göz atalım: "Pennsylvania, gerilimlerin tam göbeğinde. Şu anda hangi taşı kaldırsan altında o çıkıyor. Bu denli işin içinde. Farklı dini gruplarla dinler arası diyalog kurabilen Pennsylvania, kendi ülkesinde Müslüman kardeşleri ile diyaloğu kuramamış, onları çok farklı bir şekilde itham etmeye başlamıştır." (Başbakan’ın günümüzdeki en büyük düşmanına "cemaat" denmesinden hoşlanmadığını biliyoruz, genellikle "örgüt", "şebeke" ve burada da olduğu gibi "Pennsylvania" demeyi tercih ediyor. "Pennsylvania" diyerek ülkemizdeki güçlü Amerikan aleyhtarlığından istifade etmek istediği açık.)
Erdoğan’ın gazetecilerle ağırlıklı olarak Okmeydanı’ndaki olayları ve Alevilerle ilişkiler konusunu konuştuğu düşünüldüğünde, özel olarak Fethullah Gülen’in gecikmeksizin Uğur Kurt için taziye mesajı yayınlamasından, genel olarak cemaatin Alevilere yönelik "cami-cemevi yan yana" gibi projelerden rahatsız olduğunu düşünebiliriz. Erdoğan’ın, bunun ardında art niyet aramasının doğru mu, yanlış mı olduğu tartışmasını bir kenara bırakacak olursak, şurası bir gerçek ki Gülen cemaati hükümete kıyasla Alevilerle daha yakın ve yoğun ilişkiler kurabiliyor. Bu da cemaatin (Gülen’in) değil olsa olsa hükümetin (Erdoğan’ın) kusurudur. Ancak aralarındaki bütün farklılıklara rağmen hükümet ile cemaatin Alevileri oldukları gibi kabul etmeme inadında birleştiklerinin de altını çizmeliyiz.

Takvim beklentisi

Aslında Erdoğan’ın 17 Aralık’tan bu yana cemaat aleyhine yaptığı tüm konuşmaların içeriği böyleydi ancak yanılmıyorsam şu ana kadar doğrudan "hangi taşı kaldırsan altında Pennsylvania çıkıyor" dememişti. Artık demiş bulunuyor ve bundan 5 yıl önce benzer şeyleri söyleyenlerin başına geldiği gibi kendisine "paranoyak" diyen çıkmıyor.
Lakin üçüncü şahıslar, kesimler arasında, Erdoğan’ın her türlü melanetten cemaati sorumlu tutmasını inandırıcı bulmayanların sayısı her geçen gün artıyor. İktidar partisinin cemaati bir tür "günah keçisi" olarak gördüğü, gündemi değiştirmek için onun adını andığı kanısı güçleniyor.
Bunun başlıca nedeni Erdoğan’ın sık sık "inlerine gireceğiz" diye tehdit etmesine rağmen cemaate yönelik ciddi bir soruşturmanın henüz başlamamış olması. (Bu hususa ne zaman dikkat çeksem cemaat yanlıları operasyon için hükümeti teşvik ettiğim zehabına kapılıyorlar. Bu vesileyle bir kez daha tekrarlamak istiyorum: Bu benim savaşım değil. Taraflardan herhangi birine akıl vermeyi düşünmüyorum, kaldı ki kimsenin de buna ihtiyacı yok.)
Başbakan bu sefer de gazetecilere cemaat için, "Yargıda ve güvenlikte kendilerini güçlü görüyorlar. Ama çözeceğiz. Bir takvimimiz var ama bu ilan edilecek bir takvim değil" demiş.
Kuşkusuz her an her şey olabilir ancak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi, hele kendisi aday olacaksa Erdoğan’ın cemaate karşı iddialı bir operasyon konusunda çok tereddüt edeceğini düşünüyorum.
Zira eğer cemaat sahiden her taşın altındaysa ki bana göre bu tespit çok abartılı değil, böylesi bir operasyona karşı etkili bir direniş gösterebilir.




Destek olmak ister misiniz?
Doğru haber, özgün ve özgür yorum ihtiyacı
Bugün dünyada gazeteciler birer aktivist olmaya zorlanıyor. Bu durum, kutuplaşmanın alabildiğine keskin olduğu Türkiye'de daha fazla karşımıza çıkıyor. Halbuki gazeteci, elinden geldiğince, doğru haber ile özgün ve özgür yorumla toplumun tüm kesimlerine ulaşmaya çalışmalı ve bu yolla, kutuplaşmayı artırma değil azaltmayı kendine hedef edinmeli. Devamı için

Son makaleler (10)
01.06.2025 CHP siyasi iktidarın kızıştırmak istediği iç krizini tabanına başvurarak aşabilir
30.05.2025 Mehmet Baransu’yu hatırlıyor musunuz?
29.05.2025 Günümüz Türkiyesi’nde İslamcılık ve Kürtler
29.05.2025 DEM Parti’yi Cumhur İttifakı’na yamamaya çalışmanın anlamsızlığı
28.05.2025 AK Partililer niçin 19 Mart operasyonuna sahip çıkmıyor?
27.05.2025 Meral Danış Beştaş ile söyleşi: Çözüm süreciyle birlikte demokrasi de gelecek mi?
27.05.2025 Bana arkadaşını söyle…
26.05.2025 Erdoğan’ı Kılıçdaroğlu mu kurtaracak?
26.05.2025 Sahi nedir bu Kürt sorunu?
25.05.2025 Fethullahçılarla barışma mümkün mü?
01.06.2025 CHP siyasi iktidarın kızıştırmak istediği iç krizini tabanına başvurarak aşabilir
22.09.2024 Ruşen Çakır nivîsî: Di benda hevdîtina Erdogan û Esed de
17.06.2023 Au pays du RAKI : Entretien avec François GEORGEON
21.03.2022 Ruşen Çakır: Laicism out, secularism in
19.08.2019 Erneute Amtsenthebung: Erdogans große Verzweiflung
05.05.2015 CHP-şi Goşaonuş Sthrateji: Xetselaşi Coxo Phri-Elişina Mualefeti
03.04.2015 Djihadisti I polzuyutsya globalizatsiey I stanovitsya yeyo jertvami. Polnıy test intervyu s jilem kepelem
10.03.2015 Aya Ankara Az Kobani Darse Ebrat Khahad Gereft?
08.03.2015 La esperada operación de Mosul: ¿Combatirá Ankara contra el Estado Islámico (de Irak y el Levante)?
18.07.2014 Ankarayi Miçin arevelki haşvehararı